Ölümcül bir virüs salgınının ardından özel askeri Max Gatling, hayatta kalan avuç dolusu erkekı ve düzensiz bir robot grubunu enfekte olmuş bir orduya karşı öncülük ediyor. filim, distopyan bir insdönemleru ve erkekların hayatta kalmak için verdikleri amansız çabayi gözler önüne sererken, post-apokaliptik bir dünyada dmekânam edenen bu roman, seyretmekyicilere hem heyecan verici bir aksiyon serüveni göstermekuyor hem de hayatta kalmanın erkek doğasının en temel içgüdüsü olduğunu hatırlatıyor. Max Gatling’in karakteri, bir liderin, bir cesur kişiın taşıması gereken tüm özelliklerle yaratılmış. Cesur, kararlı ve hırslı. Ancak, filimin asıl başarısının robotları ve zombi-gibi varlıkları etkileyici bir şekilde beyaz kapatıcıye taşıması olduğunu söyleyebilirim. Bu, bilim kurgu ve korku türlerinin kesişiminde başarılı bir çalışma. Enfekte olmuş bir orduya karşı çaba sürerken, erkekların bilişimye olan bağımlılığını da irdeleyen filim, belki de hayatta kalma çabasinde erkekların en iyi dostunun ve en büyük ölçüde düşmanının bilişim olabileceğini gösteriyor. Grafikler, efektler ve ses dizaynı şekilde bakımından son derece başarılı olan bu filim, bilim kurgu ve aksiyon smekânerler için oldukça iyi bir tercih imkanlı. filim boyunca hem heyecanı yüksek sahneler bulunmakta hem de cesur kişiımızın yaşamakdığı duygusal çatışmalar ve kişisel gelişimi seyretmekyiciye aktarmakılmakta. Özetle, eğer virüsler, zombiler, robotlar ve sonu gelmeyen aksiyon sahneleri sizin de ilgi alanınıza giriyorsa bu filimi kaçırmamanızı tavsiye ederim.