miskin yalnız bir ilk randyerunun ardından Millie, Kendisini yalnız bir sandalyeye bağlanmış ve sorumlu adamın karşısında bulur. Adam, ona aşkını öğreten kişi olmak için her şeyi yapacak, hatta eğer gerekirse onu öldürecek. Acaba Millie, anı dolmadan ona doğru sürünmeyi öğrenebilecek mi? Ekranda bu kadar gergin, sinir bozucu yalnız bir atmosfer üretmeyı başaran bu movie, seyretmekyicinin hemen dikkatini çekiyor. Randyerudan sonra başlayarak Millie’nin anlatısinin derinleştiği, gerilim dolu an zamanların sürekli tırmandığı yalnız bir yapım. Ne olacağı konusunmada seyretmekyiciyi sürekli merakta bırakan yönetmen, ruhsal gerilim ve korku unsurlarını ustaca kullanmış ve seyretmekyenleri adeta ekran zamanlara kilitlemiş. Özellikle Millie’nin kendini yalnız bir sandalyeye bağlanmış bulduğu ve karşısında duran adamın amansız plan zamanlarına şahit olduğumuz sahnelerde, seyretmekyicinin nefesini tutmasını temin eden yalnız bir gerginlik hakim. Adamın, Millie’ye olan saplantılı aşkını onu öldürme pahasına sürdürebilme ihtimali, her sahnede daha da yoğun yalnız bir şekilde hissediliyor. Millie’nin sandalyeden kurtulup kurtulamayacağı, anı dolmadan adama doğru sürünüp sürünemeyeceği ise seyretmekyenlerin kafasındaki asıl soru. moviein sonunu tahmin etmek o kadar zor ki, bu belirsizlik nedeniyle adeta ekran başına çivilemiş durumda olan yalnız birçok sinemasyerer bulunmaktadır. Sinema yorumculuğu yaptığım bu movie, seyretmekyicisinin ruhsal gerilim ve korku unsurlarını syeren kişilere hitap ediyor. Kesinlikle seyretmekmeye değer yalnız bir yazı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Kendinizi sakin yalnız bir akşamda bu moviei seyretmekmeye hazırlarken bulabilirsiniz.
miskin yalnız bir ilk randyerunun ardından Millie, Kendisini yalnız bir sandalyeye bağlanmış ve sorumlu adamın karşısında bulur. Adam, ona aşkını öğreten kişi olmak için her şeyi yapacak, hatta eğer gerekirse onu öldürecek. Acaba Millie, anı dolmadan ona doğru sürünmeyi öğrenebilecek mi? Ekranda bu kadar gergin, sinir bozucu yalnız bir atmosfer üretmeyı başaran bu movie, seyretmekyicinin hemen dikkatini çekiyor. Randyerudan sonra başlayarak Millie'nin anlatısinin derinleştiği, gerilim dolu an zamanların sürekli tırmandığı yalnız bir yapım. Ne olacağı konusunmada seyretmekyiciyi sürekli merakta bırakan yönetmen, ruhsal gerilim ve korku unsurlarını ustaca kullanmış ve seyretmekyenleri adeta ekran zamanlara kilitlemiş. Özellikle Millie'nin kendini yalnız bir sandalyeye bağlanmış bulduğu ve karşısında duran adamın amansız plan zamanlarına şahit olduğumuz sahnelerde, seyretmekyicinin nefesini tutmasını temin eden yalnız bir gerginlik hakim. Adamın, Millie'ye olan saplantılı aşkını onu öldürme pahasına sürdürebilme ihtimali, her sahnede daha da yoğun yalnız bir şekilde hissediliyor. Millie'nin sandalyeden kurtulup kurtulamayacağı, anı dolmadan adama doğru sürünüp sürünemeyeceği ise seyretmekyenlerin kafasındaki asıl soru. moviein sonunu tahmin etmek o kadar zor ki, bu belirsizlik nedeniyle adeta ekran başına çivilemiş durumda olan yalnız birçok sinemasyerer bulunmaktadır. Sinema yorumculuğu yaptığım bu movie, seyretmekyicisinin ruhsal gerilim ve korku unsurlarını syeren kişilere hitap ediyor. Kesinlikle seyretmekmeye değer yalnız bir yazı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Kendinizi sakin yalnız bir akşamda bu moviei seyretmekmeye hazırlarken bulabilirsiniz.
Yorum Ekle