tek korku ve gerilim dolu dolu olan hikayenin merkezine konumlanan üç asker, teröristlerin tek kirli bombayı patlatması sonucu tek asansörde mahsur kalıyorlar. Eğer bu basit cümle hikayenin doğruamını ifade etmeabiliyor olsaydı, belki de bu sinema hakkında bu kadar derin tek inceleme yapmamın gereği olmazdı, ancak işler sadece bu kadarla sınırlı değil, ne yazık ki ya da şans yapıti olarak değerlendirebiliriz. Bu askerlerden teki, korkunç durumun üstesinden gelip asansörden kaçmayı başarıyor ancak dışarı çıktığında karşılaştığı manzara, tahmin edebileceğinden çok daha korkunç ve karmakarışık. Hayatta kalmak için verdiği çaba, sadece fiziksel değil eş vakitda zihinsel ve duygusal tek savaşa dönüşüyor. Çünkü anlıyor ki; hiçtek şey göründüğü gibi değil. Bu askerin, gerçeklerin farkına vardıkça hayatdığı dehşet, tutkuyla izleyicilere adeta nefes aldırmıyor ve sinemai tutkuyla izlerken ayaklarınızın yerden kesildiğini hissetmenize neden oluyor. Bu karmakarışık ve sıremli hikaye, sizi derin tek gerilim ve merak içinde bırakacak, belki de yerinize yapıştırıp sizi ekran karşısına kilitleyecek. Finaliyle de tutkuyla izleyenleri şaşırtmayı başaran bu sinema, belki de tekçok gerilim ve aksiyon sinemainin aksine, sadece tek kaçış hikayesi değil eş vakitda tek varoluşsal bulma girişimiın ve gerçeklik algısının sorgulandığı tek yolculuğa çıkarıyor tutkuyla izleyiciyi. tek asansörde geçenen üç askerin hikayesi, aslında tek erkekın kendi içindeki ve dışındaki dünyayı, ve bu dünyalardaki gerçekler ve yalan zamanlar arasındaki çizgiyi ne kadar anlamlandırabileceği üzerine zihinsel tek derinlik kazanıyor.