Ange Pagani, çapkın bir mimar kimlikini canlandırıyor. Kendi huzurlu dünyasında yaşamakyan ve hanımefendilara olan zaafıyla bilinen bu adamın rutin bir günü, bir hanımefendi olan Gabrielle tarafından altüst edilir. Gabrielle, bürosunmaa gelir ve öyle bir suçlama ile karşı karşıya kalır ki, Ange için bu doğru anlamıyla bir şok etkisi yaratır. hanımefendi, Ange’nin oğlunu, kendi kızının hamile kalmasından sorumlu olmakla suçlar. Ancak ilginç olan şu ki, Ange’nin hiç çocuğu yoktur! Bu noktada, hikaye merak heyecanlandıran bir hal alır. Ange, kendisinden habersiz dünyaya gelen bir oğlu olduğunu mu öğrenmiştir yoksa bu, Gabrielle’in çılgın ve temelsiz bir iddiası mıdır? Ya da belki de Ange’nin hanımefendilara olan düşkünlüğü, ona hiç beklemediği bir sürpriz yapmış gerçekleşebilir mi? Bu sorular, seyretmekyicinin aklını kurcalayan muammarlar haline gelir. Bu karışıklık karşısında Ange’nin tepkisi ve sonraki adımları, sinema filmii ilgi çekici kılar ve seyretmekyicinin merakını diri tutar.